3 Aralık 2010 Cuma

V - Marmara arıcılık kongresi Çanakkale

Arıcılık kongrelerinin en sonuncusu 2 - 4 aralık tarihleri arasında Çanakkale 18 Mart Üniversitesinin yardımıyla Çanakkale Arıcılar birliği tarafından yapıldı:
Çanakkale Şehitler Şehri tarih kokan bir kentimiz.
Tabiki ilk girişte görülen dağa yazılmış, kazınmış doğal asker anıtı.

Konferans Salonuna girilince ilk görünüşte destek verenler listesi görülüyor.

Çok sayıda konuşmacının iki salonda yaptığı çok sayıda sunumdan bir kaç tanesinin başlığını yüklemek yeterli olur sanıyorum.


Organik asitlerin kullanımıyla ilgili açıklamalar çok işlenen konulardı.



Yabancı sunumlarda vardı.

Tabiki arada dostların buluşması da kaçınılmaz olaylardandı.


Hepimizin tanıdığı "Ballı Baba" oradaydı.

Tanıtım stantlarında 12 kadar firma için yer ayrılmıştı.
Bunların içinde paslanmazdan yapılmış dinlendirme kazanı dikkat çekiyordu.

Yine stanlardan birisi de Güner Kayral'ınkiydi.

Bunlarda Tekirdağ dan gelmiş katılımcılar toplu olarak görünümde.

6 Ağustos 2010 Cuma

Dokuz çerçeve:

Geçen yıl yaptığım uygulamayı bu yılda yaptım.
Bu uygulama 10 çerçevelik bir ballığa 9 çerçeve koyuyorum. Bu işlemde şunu amaçlıyorum:
Aynı ballığa bir çerçeve eksik koyuyorum, böylece bir çerçeve, bir petek, bir çerçeveye yapılan eksik işçilik oluyor.
Ama sonuçta bir ballıkta dahaçok bal alınıyor.
Bazı çerçeveler 5 kg kadar çıkıyor.Arıların gezinme alanı genişleyince petekleri daha çok kabartıyorlar.

Asıl iyi bir tarafı da; derin petek gözlerine ana arı yumurta yapamıyor, dolayısıyla ana arı ızgarası kullanmaya gerek kalmıyor. Uygulamada bir yerde sorun çıktı.
Kovanların ağırlığı dolu olarak 100 kg geçtiğinden sürekli yükten altına konulan ağaç kırılmış.

21 Şubat 2010 Pazar

19 - 02 - 2010 İlk bakım


İki gün hava iyi oldu kovanları açtım.
Kıştan çıkmış gibi olduk.
Zaten cemrede havaya düştü.
Artık güneşli günler çoğaldığı veya gündüzler uzadığı için ısıtma arttı.
Bu kış uzun süreli yağmurlu olduğundan hemen hemen dört aydır yağmur ve çamur eksik olmadı, bunun etkisini kovan içlerinde de görüyoruz, bir kaç kovanda nem ve sonucunu gördüm, yandaki kovan içindeki şerbetlik içinin küflendiğini görülüyor.

Her arıcının yaptığı gibi sönmüş kovanları saydık.
Aralık ayında çıkan bir fırtına sonucu devrilen kovanların tamamı söndü.
Arılığımın bulunduğu yer bol rüzgarlı olduğundan, arkasında rüzgar perde olmasına rağmen yine de etkisini gösteriyor.
yere yakın olsa nem oluyor, orta yolunu bulmak zor.



Yanda bu sönen bu kovanlardan birisi zayıflamış salkımdan uzağa gidememiş açlıktan ölmüş.








Bu kovan açılınca çok zayıf olduğu görülüyor bal kenarda kalmış.
Birde uzun sonbaharda bol bal tüketiminden dolayı açlık sınırına yaklaşmışlar.
Bal salkıma uzak kalmış.

Yine açlıktan ölmüş bir kovan salkımdayken açlıktan ölmüş, sonrada kovan içi nemden etkilenmiş ve petek küflenmiş.











Biraz da dirileri konuşalım:
Ölenlerin dışındakilerin yeteri kadar balı var.
Ama bu tarihten sonra arıların bal tüketimi hızla artacaktır.
Mart ayında besleme yapmayı düşünüyorum.
Çiçek tozu gelişi güzel yine de çiçek tozu yardımı gerekecek bir kaç gün sonra onu yapar bloğumda yayınlarım.
bu kovanın anası sıfır olmasına rağmen iyi gelişmiş.
Üç yıldır denemeye aldığım ırktan ikinci soy anasının verimini bu yıl göreceğiz.
Alan büyütmesi veya havandırma amacıyla üstündeki örtüyü yukarıya kaldırmak amacıyla çerçeve üstüne petek yükseltmiş.
Arı sayısı bakımından iyi durumda, dumanı yiyince aşağıya çekildiler
Ocak ayının ilk on gününde kovanların içine baktığımda mart ayında gibi yavru vardı.
Şimdi arılar yavru bakımından çok gerilere gitmişler çok az yavru var bu günlerde yumurta daha çok atılmış, sanki kıştan yeni çıkmış gibiler.
Sözün özü son bir aylık soğuklar arıları iyi hırpalamış, bundan sonra yeniden başlayacağız.

Kuluçkalığa kışlık besleme amacıyla bırakılmış bal petek içinde kristalleşmiş, çünkü ayçiçeği ve kanola balı karışımlı bir bal.
Havalar braz daha ısınsın sır kapaklarını tarakla açıp arılara veririm, ama arılar bunun tamamını kullanamazlar.
Bir kovanın kapak havandırma deliği teli çürümüş bu delikten aslanlar girmiş.
Bu kovan da sönmüş, nedeni belkide fare kokusu olabilir.
Aslanların biri kaçtı ikisini hakladık benim avcılığım o kadar